Hüseyin Baş: 'Ey ABD yetiş, bizi kurtar' dedirtmek istiyorlar

- BTP liderinden dikkat çekici açıklamalar

- İngilizin sermayesi ile İngilize uşaklık yapanlar Atatürk'e düşmanlık yapıyor

- Herkes din tüccarı ama kimse dinini yaşamıyor, herkes Cumhuriyet tüccarı ama kimsenin Atatürk'e bir bağlılığı yok

- Bu ülkeyi Alevi- Sünni, Kürt-Türk diye birbirine düşüremeyenler mülteciler üzerinden deneme yapıyor

- Ülkede mülteciler eliyle karışıklık çıkarıp bu ülke insanına da 'Ey ABD yetiş, bizi kurtar' dedirtmek istiyorlar. Yunan sınırındaki tanklar bunun için bekliyor

 

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş İstanbul’da partisinin Beylikdüzü İlçe kongresine katıldı.

Mehmet Aksoy’un yeniden ilçe başkanlığına seçildiği kongrede konuşan BTP lideri Türkiye’nin sıcak gündemine dair dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu.

Atatürk’e yapılan saldırılara değinen Hüseyin Baş, “Bugün İngilizin sermayesi ile İngilize uşaklık yapanlar Atatürk'e düşmanlık yapıyor. Bunu nereden biliyoruz? Biz bunların tamamını Prof. Dr. Haydar Baş'ın Hoş Geldin Atatürk kitabından okuduk. Bu bize Haydar hocanın mirasıdır. Bu kitabı herkes okuyacak, herkese anlatacak ve hiç kimseyi Atatürk konusunda kandırmalarına müsaade etmeyeceğiz” dedi.

 

“Biri yaptığınızı ibadet saymıyor, diğeri ibadet nedir bilmiyor”

 

Konuşmasında Sultanbeyli Hubyar Sultan Cemevi'ne önceki gün yaptığı ziyarete de değinen Hüseyin Baş şunları söyledi; “Biz dün gittik can kardeşlerimizi ziyaret ettik. Orada Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyette kardeşçe yaşayabilmeyi gördük. Dedim ki, 'Cemevleri sadece bizim iktidarımızda ibadethane statüsüne kavuşabilir' Neden? Cemevlerine siyaset yapan iki tane siyasi görüş var. Birisi size ibadethane statüsü vermez. Niye? Sizin yaptığınızı ibadet olarak görmüyor. Diğeri de size ibadethane statüsü vermez. Niye? Çünkü bunlar da ibadet nedir bilmiyor. Ülke öyle bir hale kaldı ki; herkes din tüccarı ama kimse dinini yaşamıyor, herkes Cumhuriyet tüccarı ama kimsenin Atatürk'e bir bağlılığı yok.”

 

“Devlet vatandaşına HES kodu olmadan adım attırmıyor”

 

Türkiye’ye yönelik sığınmacı akını da BTP liderinin gündemindeydi.

Hüseyin Baş, “HES kodu olmadan uçağa binemiyoruz, otobüse binemiyoruz, AVM'ye giremiyoruz. Doğru mu? Bugün bunu yaşıyoruz. Devlet kayıt altına almadan vatandaşına adım attırmıyor. Yahu sınırlar delik deşik oldu. Var mı bunların bir kaydı?” dedi.

 

“Bu savaş hazırlığı, başka bir şey değil”

 

Ankara Altındağ’da bir Türk gencinin hayatını kaybettiği olaylara da dikkat çeken Baş, “Biz kontrolsüz hiçbir şey istemiyoruz ama şunu da bileceğiz; bunlarla mücadele vatandaşın işi değil. Bakın bizi çok tehlikeli bir suya ilerletmeye çalışıyorlar. Buna girmeyeceğiz, bu konuda çok dikkat edeceğiz. Bu ülkenin insanlarını Alevi- Sünni diye birbirine düşüremeyenler, Kürt- Türk diye birbirine düşüremeyenler, sağcı-solcu diye birbirine düşüremeyenler bugün başkaca bir plan işletiyorlar. Bakın bugün ABD hemen yanıbaşımıza Yunanistan ve Bulgaristan'a 400 küsür tank yığdı. Tank demek kara harekatı demek. Bu neyin hazırlığı? Sen bunu buraya niye getiriyorsun? Hangi zamana bir plan yapıyorsun? Bu savaşın hazırlığı başka bir şey değil. O yüzden biz uyanık olacağız, ayık olacağız, hiç oyuna gelmeyeceğiz.” dedi.            

 

“Bu ülkenin insanına ‘Ey ABD yetiş bizi kurtar’ dedirtmek istiyorlar”

 

Konuşmasında, ‘Ne yapmak istiyorlar?’ sorusunu soran BTP lideri şöyle devam etti; “Bu mültecilerin sayısını azımsamayın, 10 milyonun üzerinde insandan bahsediyoruz. Bunlar bölgelerinde savaşmış insanlar. Bizi bile bile bir savaşa itmeye çalışıyor olabilirler. Bu tanklar nedir biliyor musunuz? ABD Türkiye'yi işgal edecek falan değil, öyle bir şey yok.  Bakın ne yapacaklar? Ülkede karışıklık olacak ve biz, 'Ey ABD yetiş, bizi kurtar' diyeceğiz. Bu ülkenin insanına bunu dedirtmeye çalışıyorlar. Irak'ta, Libya'da aynen bunu yaptılar. Şimdi biz buna müsaade etmeyeceğiz.”

 

“Saldım çayıra mevlam kayıra…”

 

Konuşmasında iktidara da seslenen BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, “İnsanda akıl olur, fikir olur, bir düşünce strateji olur. Saldım çayıra mevlam kayıra devlet yönetilir mi! Sen bu mültecileri belli yerlerde topla. Çadır kentler oluştur, bunları buralara yerleştir. Adamı bir tanı. Ne kadar duracağına dair imzalı bir belge al vs. İktidardan biri, 'Avrupa huzurunu bize borçlu' diyor. Aslında şunu diyor,' Avrupa huzurunu bizim huzursuzluğumuza borçlu. Böyle bir şey olabilir mi?” şeklinde konuştu.