Kalp Damar Tıkanıklığı Riski 30’lu Yaşlara Kadar İndi

HABER MERKEZİ / Kalp damar tıkanıklığı, belirti vermeden ilerleyen ve sinsi bir hastalık olarak 30’lu yaşlara kadar inmiş durumda. Prof. Dr. Hakkı Kazaz, bu hastalığın genetik, çevresel etkenler ve yaşam tarzı nedeniyle ortaya çıktığını söyledi. Erken tanı ve düzenli kalp kontrolüyle tedavi süreci kolaylaşabiliyor. 40 yaş ve üstü için koroner tomografi anjiyo yapılması öneriliyor.

Kalp Damar Tıkanıklığı: 30’lu Yaşlarda Artan Risk

Egepol Hastaneleri Kardiyovasküler Cerrahi Uzm. Prof. Dr. Hakkı Kazaz, kalp damar tıkanıklığının günümüzde 30’lu yaşlara kadar indiğini belirtti. Bu hastalık, genetik faktörler, yaşam tarzı ve çevresel etkenler nedeniyle gelişebiliyor. Hastalık çoğu zaman hiçbir belirti vermeden ilerleyebiliyor ve bu da tedavinin gecikmesine sebep olabiliyor.

Erken Tanı ve Düzenli Kontroller Hayat Kurtarıyor

Kalp damar tıkanıklığı, sinsi bir şekilde ilerler ve çoğu zaman başka hastalıklarla karıştırılabilir. Prof. Dr. Kazaz, hastaların düzenli olarak kalp kontrolleri yaptırmalarının önemini vurguladı. 30-40 yaşları arasında risk analizi yapılması ve 40 yaş üstü bireylerin koroner tomografi anjiyo yaptırması gerektiğini ifade etti.

Tedavi Yöntemleri: Bireysel Yaklaşım

 

Kalp damar tıkanıklığı tedavisinde, hastanın durumuna göre farklı yöntemler uygulanabilir. Prof. Dr. Kazaz tedavi seçenekleri arasında ilaç tedavisi, stent uygulaması, balon tedavisi veya bypass ameliyatı olduğunu belirtti. Hastaların aktif ve sağlıklı bir yaşam sürdürmesi için düzenli egzersiz, sigara içmemek ve tansiyon ile kolesterol seviyelerini kontrol etmek gerektiğini söyledi.

Sağlıklı Bir Kalp İçin Önlemler

Prof. Dr. Kazaz ayrıca, kalp sağlığını korumak için her gün düzenli yürüyüş yapmak, sigara içmemek, kilo kontrolü sağlamak ve stres yönetimine dikkat etmek gerektiğini önerdi.