HABER MERKEZİ - Şiddetsiz Toplum Derneği Başkanı Rıza Sümer, Sağlık Bakanlığının, açık alanlarda maske zorunluluğunu kaldırmasını, sokakları, caddeleri ve toplu buluşma alanlarını virüslü mayın tarlasına çevirenlerin akıl ve vicdan dışı, sorumsuzluğu zirveye taşıyanların davranışlarını desteklenmesi, ölümcül şiddet türlerini görmezden gelmesi anlamı taşıdığını belirterek “Maskemi çıkarmayacağım, vicdanlı insanlara da çıkarmamalarını öneriyorum. Kadın, erken, genç, 65 yaş üstü demeden kuralları çiğneyen, vaka ve ölüm sayılarının artışını sağlayanları da yüreklerini “iyi”leştirmeye davet ediyorum” dedi.

Sümer sözlerine şunları da ekledi.

“Uzun yıllardan beri, insana, hayvana ve çevreye yönelik şiddet türlerini, annelerin ülke ve dünya genelindeki birleşmelerinin önleyebileceğini dillendiriyorum ve anneler olmadan asla… diyorum.

Ne yazık ki okul önlerinde, sokaklarda, caddelerde, parklarda, açık ve kapalı alanlarda, yanlarında çocukları bulunan birçok anneyi maskesiz  konuşurken, sigara içerken ve çevreyi kirletirken görmenin üzüntüsünü ve utancını yaşıyorum.

Türkiye, bırakınız maskesiz, nerede ise tam kapanmayı zorunlu kılan bir süreci yaşamaktadır.

Hükümet üyeleri, bu karara evet diyen bilim insanları ve kamu yöneticilerinin bunları görememesi veya algılayamaması, ağır şiddet sonuçları verecek büyük bir talihsizliktir.

Savaş ve Anneler

Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı, askerlerin ve her yaştaki canlıların kanlarının, annelerin de gözyaşlarının akmaya devam ettiği, birçok ülkede haklara aykırı şiddet türlerinin  yaşandığı şu günlerde, ulusal medyamızın, gazete ve televizyonlarımızın, annelere yaptığımız çağrıyı ulusal ve uluslararası kamuoyuna taşımaya katkı vermemesini de derin bir üzüntü ile karşılıyoruz.

Şu anda devam eden silahlı çatışmaları, ancak tek güç önleyebilir, barışı, hoşgörüyü ve insanlık değerlerini sonsuza kadar taşıyabilir ve sürdürebilir. Bu güç, annelerin, şiddete karşı olan güzel yürekli babalarla, erkeklerle her yerde, her zaman ve şiddetsiz birlikteliğidir.

Türkiye’den ve Dünya’dan bir annenin veya annelerin, ben varım, biz varız demelerini bekliyoruz.

Sesimizi, ülkemizin ve dünyanın annelerine ve babalarına duyurmada, şiddetsiz bir ülke ve dünyayı hedefleyen kelimelerimizi yüreklere taşımada yardımcı olunuz. Anneler olmadan asla diyoruz. Yerel, bölgesel, ulusal ve uluslararası medyamızın, basınımızın desteği ve katkısı olmadan da şiddeti asla önleyemeyiz, sevgi, şefkat, saygı, hoşgörü, dostluk ve barış ortamını başaramayız. Haydi sevgili anneler, haydi sevgili gazeteci, haberci, programcı  meslektaşlarım.”