Sevgili Karşıyakalı dostlar uzun zamandan beri bir gazete köşesinde sizlerle birlikte olamadım. Bana bu fırsatı verdikleri için öncelikle Karşıyakalım Gazetesi'ne emek veren Ali ve Elif kardeşlerime teşekkür ediyorum. Bu köşede sizlerle gündemde olan konuların yanı sıra birlikte yaratacağımız gündemi de  paylaşmaya çalışacağım. Bu sayıda ki ilk konumuz AKP ve olmayan icraatı. Yani malum konu anayasa değişikliği; Elbette anayasa değişikliği olsun ama üniversiteler akademisyenler sivil toplum örgütleri ve tabiî ki tüm siyasi partilerin temsilcileri bir sistemle bir araya gelsin bir kurucu meclis mantığı ile toplansın üç gündemi, Üç yılda mı  ne zaman olursa olsun bir anlayışla bir anayasa metni çıksın ortaya bu iş böyle olur dedirsin herkese. AKP iktidarı, Türk ulusu olarak başkaca işimiz gücümüz sıkıntımız yokmuş gibi bir Anayasa değişikliği muhabbeti tutturmuş gidiyor. Ama bunda şaşıracak bir şey yok, bunlar iktidarı geldikleri günden beri halkın gerçek sorunları olan işsizlik ,geçim derdi dışında her şeyi gündeme getiriyor ve böylece gün geçiyorlar dediğinizi duyar gibiyim. İç ve dış borçların toplamı trilyon dolara yaklaşmış, işsizlik Cumhuriyet tarihinin zirvesini yapmış, ne gam.Bunlar çelik çomak oynatıyor millete.Muhalefetin anası da yavrusu da bunların su yolunda.Vah ki vah! Bu millet kimin umurunda. Bu sözde vatanperverlerin siyasetleri , Salı günleri meclis grupları da hamaset söylemleri yapmakla sınırlı.  Ya haftanın diğer günleri, yandaş medya ve yandaş iş adamlarına kıyak yapmakla geçip gidiyor.Ha! bu arada eşlerini dostlarını da unutmuyorlar nasıl olsa. Bundan önceki mevzuları Kürt açılım değilmiydi, bir sonraki Roman açılımı ,daha önceki Alevi açılımımıydı? Aslı esası bu milletin fakirliği, fukaralığı , bu ulusu sadaka ekonomisinden  kurtaracak bir ekonomik açılım yok mu gündeminizde?Açın fabrikaları verin çiftçiye ucuz mazotu tohumu,teşvik edin hayvancılığı bakın bakalım bu millet kendi açılımlarını nasıl  yapıyor. Bu ülkede üç lokomotif sektör vardı eskiden, biri tekstil,diğeri otomotiv,bir ötekisi inşaat.Sen tekstilcinin karşısına Çin pazarını koyarsan,otomotivcinin önüne de Avrupa pazarını,her iki sektörü de işte böyle baltalarsın.İnşaatçıyı da devlet eliyle yapılan TOKİ konutlarıyla rekabete zorlarsan bizde burada eskiden üç büyük sektör vardı diye başlarız söze.     Bırakın Allah aşkına bu boş işleri de şu millete bir bakın ne durumda. Demedi demeyin bu millet bu güne kadar patlamadıysa, devletine olan bağlılığından, ama unutmayın bıçak kemiğe dayandı, kesti de geçti bile, toplumsal patlama kapıda.Elbet bir gün bu açılımlarında sonu gelecek ve bir bakmışsınız ki sandık milletin önünde işte o zaman keser dönecek sap dönecek bu yanlış hesap dönecek.O zaman bu milletin elinden sizi,değiştirmeye çalıştığınız Anayasa da kurtaramayacak. TASARRUF DENİNCE NEDENSE AKLA İLK İŞ  İŞÇİLER GELİR HEP! Ne zaman bir ekonomik kriz olsa iş verenlerin aklına hep işçiler gelir nedense. Ama bunu yapan belediye başkanı olursa ve üstelik sosyal demokratlık iddiasında olan belediye başkanı olursa böyle de haber konusu olur. Ama bu onun ilk icraatı değil tabii. Hatırlayacağınız üzere geçen sene de seçilir seçilmez  Kent işçilerini  işten çıkarmıştı, hem de 1 Mayıs günü! Şimdi de o işçilere verdiği tazminatlardan dolayı belediyemizin ekonomik dar boğaza düştüğünü  söyleyip kalan çalışanları belediyemiz  yararına bedava çalışmaya davet ediyor.Ne müthiş buluş!! Bunca yıldır belediyemizi özverili çalışmaları ile ayakta tutan çalışanlarını tasarruf amaçlı ikramiyesiz fazla mesaisiz çalıştıracaksın da, bu tasarruf genelgesini meclisten geçirirken , kendini de hesaba kattın mı? Yani makam araçları sayısını veya korumalarının  sayısını, en önemlisi de maaşını hesaba kattın mı? Sayın Başkan iğneyi kendine çuvaldızı başkasına demiş atalarımız. Ama ben 64 le  ikinci defa geldim, ta ki sandık bir kere daha halkın önüne gelene dek istediğimi yaparım diyorsan sende haklısın… Dost acı söyler. Sevgi ile hoşçakalın.