Üçkuyular'dan Bostanlı otobüsüne binmiştim.
Yanımda oturan hanımın, bir nedenle böyle konuştuğunu duydum. Hemen kendisine bu konuda bir söyleşi yapmamızı önerdim. Kabul etti. Böylece keyifli sohbetimiz başladı. Önce tanıştık, Nurcihan Güleryüz, emekli ebe imiş.
-Geçmişte yaşadıklarınızdan, çocukluğunuzdan ve eski Karşıyaka hakkında hatırladığınız ilginç anılarınızdan söz eder misin lütfen...
-Çocukluğumuzda Bostanlımız-da, bahçe ve bostanlar vardı. Evimiz oradaydı. Şeftali, erik, portakal, lahana, patlıcan yetişirdi. Hanımeli, çeşitli çiçeklerle her yer mis gibi kokardı. Kooperatif yerine Harmanlık denirdi. Orada dövene biner, oyunlar oynardık. Şimdiki Emlak Kredi bloklarının altında tatlı su kaynağı vardı. Yine aynı yerde fokurdayan bir kara çamur vardı. Ondan yüzlerimize sürer , apaçi olur, oyunlar oynardık. Mustafa Reşit Paşa Okulunun arkası çöplü, dikenlik, bataklıktı.
Girne Bulvarının olduğu yer bahçeydi. Şehitler Bulvarı'nın yolu, Nergiz'e kadar sağlı sollu sebze ve meyve bahçesiydi.
Adı "Kargılık Yolu" idi. Oralardan böğürtlen yemeğe giderdik.
Herkes birbirini tanırdı Karşıyaka'mızda... Saygı, sevgi vardı. Kimseden kötülük görmezdik...
Şimdiki Bostanlı Camiinin bulunduğu yerde, Karşıyaka Pazarı kurulurdu.
O civarda Kumluk Plajı vardı. Oradan temiz denize girmek zevkti. Ayağımızın altında pırrrr.. yapardı, dil balıkları. Çok kez elimle tutmuştum.
Bir keresinde üç çocuk arkadaş, oradan denize girmiştik. Deniz otları arasında çipura balığı sıkışmış. Ben cesaretle bu bir kilo kadar gelen balığı tutmuştum. Oralarda karatavuk da avlanırdı. Evden leğen alır, iple bağlardık. Altına yem koyup, tuzak kurardık. Günde 3-4 karatavuk yakaladığımız olurdu.
Kargılık yolunda dededen kalma bir bahçemiz vardı. Çevre doyumsuz güzelliklerle doluydu. O yolda büyük bir incir ağacı vardı. "Oradan gelin çıkıp sizi alır, gitmeyin" derdi annem. Tıpkı Osmangazideki Perili Köşk gibi. oradan da korkardık.
Babam balıkçı olduğundan Rumca, İtalyanca bilirdi. Müşterileri arasında Pinettiler de vardı. Oraya bazen benimle balık gönderirdi. Rumca satış yaparken "Oresta Madam" (buyur bayan), Trsi misi (3,5 Lira)derdik.
Epikmen'lere de balık götürdüğüm olurdu.(Karşıyaka iskelesi yakınındaki Osmanpaşa Parkı önündeki otobüs durağı bulunan, yanında şimdi ana okulu olarak kullanılan tarihi bina, Eskiden Epikmen Köşkü idi. )
Yalıdaki gökdelen'in yerindeki , eski Hasan İkbal Köşkü çok güzeldi. Mermer merdivenleri vardı. Bahçesi cennet gibiydi. Siyah gül dahi vardı. Celal Bayar ve Adnan Menderes'in zaman zaman orada kaldığını duyardık.
Yunanlı bir dost, yıllar sonra turist olarak buraya gelmiş.
Çocukluk arkadaşı olan babamı aramış, kahvede bulmuş. Rumca bilen dayım onları bize getirdi. Yaşlı bir hanımdı. Yanında torunu da vardı. Geçmiş anılarını tazelediler. Sonra bırakıp gittikleri ev ve bahçelerinin yerlerini gezdiler...
-Ne güzel anılarınız varmış...
Bostanlı Atakent'te, Emlakdank bloklarında evimiz. O nedenle, bu anlattıklarınız çok ilgimi çekti. Oraya bizim evler yapılmadan önceki, bataklık halini bilirdim de, daha eskileri görmüş gibi oldum anlatımlarınızla. Sağ olun. Bunları yazacağım, hazırlamakta olduğum Karşıyaka ile ilgili kitapçıkta yayınlanacak. Daha bir çok yerlere de gönderebilirim ilerde.
- Tarık Dursun K. halamın oğlu olur. "Bahriyeli Çocuk" adlı hikaye kitabında Bostanlı ile ilgili anlatımlar var.
Ortalık iyice kararmış, gece olmuştu. Otobüsteki bu nostaljik söyleşimiz, Atakent durağına kadar devam etti.
Aslında benim soracak, onun da anlatacak çok şeyi vardı. Teşekkür ederek Atakent Paşa Durağında ayrıldık Nurcihan Hanımla.
( Nuran Türemen'in "Dünden Bugüne Karşıyaka" adlı kitapçığından alıntı, SÖYLEŞİ, 1996)